Türkiyenin En Kapsamlı Sağlık Forumu
merhaba sayın ziyaretçimiz

forumumuzdan daha etkili şekilde faydalanmak için lütfen 1 dk sürecek olan kayıt işlemini gerçekleştiriniz. esaglik.tr.cx in faydalı olması dilekleriyle iyi forumlar dileriz
Türkiyenin En Kapsamlı Sağlık Forumu
merhaba sayın ziyaretçimiz

forumumuzdan daha etkili şekilde faydalanmak için lütfen 1 dk sürecek olan kayıt işlemini gerçekleştiriniz. esaglik.tr.cx in faydalı olması dilekleriyle iyi forumlar dileriz
Türkiyenin En Kapsamlı Sağlık Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiyenin En Kapsamlı Sağlık Forumu

Hastalıklar ve tanımları saglıklı yaşam tiyoları şifalı bitkiler
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kornea Hakkında 2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 108
Kayıt tarihi : 05/05/09

Kornea Hakkında 2 Empty
MesajKonu: Kornea Hakkında 2   Kornea Hakkında 2 EmptyÇarş. Mayıs 06, 2009 11:01 pm

KONJENITAL KORNEA ANOMALILERI
Megalokornea: Kornea çapının 12-13 mm den fazla olmasıdır. Refraksiyon kusuru dışında sorun oluşturmaz. Konjenital glokomda gelişen buftalmustan ayırt edilmelidir.

Mikrokornea: Kornea çapının 10mm den küçük olmasıdır. Genellikle mikroftalmiye eşlik eder.

Kornea plana: Kornea ön yüzünün düzleşmesidir. Astigmatizma ve hipermetropiye neden olur.

KORNEA ENFEKSIYONLARI Keratit

A- Enfeksiyoz
Bakteriyel keratit

Viral keratit

Fungal keratit

Akantamoeba keratiti

B- Intersitisyel keratit

C- Non- enfeksiyöz keratitler

Eksposure keratit

Nöroparalitik keratit

Kornea enfeksiyonlarında predispozan faktörler:

Epitel lezyonlarına neden olan travmalar
Blefarit, dakriosistit
Kuru göz
Kontakt lensler
Lagoftalmus
Kornea innervasyon bozuklukları
Topikal, sistemik immünosüpresif ajanlar
A. Enfeksiyöz keratitler:

Bakteriyel Keratit
Korneanın bakteriyel enfeksiyonları en sık Staf. Aureus, Staf epidermidis, Str. Pnömonia, Ps. Aeruginoza, koliform mikroorganizmalarla ortaya çıkabilir. Doku kaybının en fazla olduğu, mukopürülan sekresyon ile seyreden Ps. Aeruginozaya bağlı keratitlerdir. Kontakt lens kullananlarda daha çok görülür.

Semptomlar: Ani başlayan konjonktival hiperemi, ağrı, fotofobi, görmede azalmadır. Enfekte mikroorganizmanın virülansına bağlı olarak semptomlar şiddetlenir. Ülserin derinliği, şekli ve yaygınlığı floressein ile boyanarak tayin edilir.

Gram + mikroorganizmalar fokal abse benzeri lezyonlar oluştururken, Gram - mikroorganizmalar diffüz, hızlı yayılan gri, beyaz nekrotik kornea ülserlerine neden olur. Mikroorganizmaların toksinleri ve bölgeye infiltre olan lokositlerin proteolitik enzimleri etkisiyle korneada doku kaybı, stromada ödem ve bulanıklık gelişir. Doku kaybı stromanın derin katlarına kadar ilerlediğinde desme membranı göziçi basıncının etkisiyle öne doğru prolabe olur. Bu tabloya desmatosel denir. Limbusdan keratit bölgesine doğru korneal vaskülarizasyon gelişir. Enfeksiyonun ön kamaraya ulaşması ile keratik prespitat ve hipopion gelişir. Enfeksiyonun tedavisi sonucunda ülserin derinliği ve doku kaybının miktarına göre değişen yoğunlukta kornea opasitesi lokom gelişir.

Kesin teşhis kazıma materyallerinin boyanması ve kültür ile mikrobiyolojik değerlendirilmesi ile mümkündür.

Tedavi: Geniş spektrumlu antibiotikler ile topikal tedavi hemen başlanır. Klinik tablonun şiddetine göre doz ayarlanır. Gram - ler için Tobramisin, Seftazidim, Gram + ler için sefazolin, siprofloksasin,tercih edilir. Silier spazmı çözmek ve ön kamara inflamasyonu varsa iris ile lens arasında yapışıklık posterior sineşi gelişmesini önlemek için sikloplejikler verilir. Epitel iyileşmesini hızlandırmak, ağrıyı gidermek için göz steril pet ile kapatılır.

Viral Keratit
Viral keratit en sık baş boyun bölgesinde herpetik lezyonlara yol açan Herpes simplex 1 virüsü ile gelişir. Primer enfeksiyon genellikle 6 ay- 5 yaş arasında görülür. Altı aydan küçüklerde görülmemesi, maternal immun globülinlerin koruyuculuğuna bağlıdır. Primer herpes enfeksiyonu gözde punktiform keratit, blefarokonjonktivit gibi nonspesifik bulgularla seyreder. Primer enfeksiyon sırasında virüs sensorial sinir aksonlarından retrograd yolla trigeminal gangliona latent olarak yerleşir. Vücut direncinin düştüğü koşullarda sensorial sinir aksonlarıyla sinir uclarına ve kornea epitel hücrelerine ulaşır.

Herpetik epitelyal keratit:

Dendritik ülser: Virüsün epitel hücrelerine ulaşmasıyla epitel hücreleri opaklaşır, dökülür ve herpes için karakteristik olan kuru ağaç dalı şeklinde görünüm gelişir. Tedavide hatalı olarak steroidlerin kullanılması yada kişinin immün direncinin zayıf olması durumunda ülser genişleyerek jeografik epitelial keratit görünümünü alır

Semptomlar bakteriyel keratitle benzerdir. Lezyon üzerinde kornea duyarlılığı azalmıştır.

Tedavide göz epitel defekti kapanıncaya kadar kapalı tutulur. Enfekte epitel hücreleri steril koşullarda debride edilebilir. Topikal antiviral ilaçlar etkilidir, Asiklovir ve Triflorotimidinin topikal formları vardır.Doğru ilaç tedavisiyle en geç 7 günde klinik düzelme görülür.

Stromal Herpetik Keratit:

Daha çok rekürrent herpetik keratit geçirenlerde görülür. Nekrotizan stromal keratit ve nonnekrozitan diskiform keratit olmak üzere 2 tipi vardır.

Nekrotizan tipde stromada ödem, vaskülarizasyon ve nekroz vardır. Kısa sürede korneada incelme ve perforasyona yol açabilir. Prognoz bu tip klinik seyirde kötüdür.

Nonnekrozitan tipinde kornea santralinde disk şeklinde ödem gelişir. Lezyon üzerindeki epitel intaktdır. Genellikle endotelde keratik prespitatlar eşlik eder. Virüse karşı bağışıklık reaksiyonu sonucu gelişen hücresel immün yanıttır.

Tedavide antiviral tedavi sistemik ve topikal olarak uygulanır. Bu klinik tipte epitel sağlam olduğu takdirde topikal steroid endikasyonu vardır.

Fungal Keratit:

Sağlam kornea epiteli mantarlara karşı dirençlidir. Özellikle bitkisel travmalar, uzun süre steroid ve kemoterapi uygulanmış vücud direnci zayıf hastalarda görülür. Fungal keratitin en sık nedenleri Candida, Aspergillus türleridir.

Klinik tablo: Korneada kenarları stromal infiltrasyon ile kabarmış gri beyaz ülserasyon, lezyonun çevresinde küçük uydu infiltrasyonlar vardır. Derin formlarında endotelde kirli beyaz infiltratlar, hipopion görülebilir. Bakteriyel ülserlere göre çok uzun sürelidir, ağır seyreder.

Tedavi: Topikal olarak Amphoterisin B 0.15 solusyon kullanılır. Ayrıca Ketakonazole 200-600 mgm/gün, Flukonazole 200-400 mgm/gün etkilidir.

Akantamoeba Keratiti:

Akantamoeba türleri doğada , suda yaşayan, soğuk ve kurumaya dirençli saprofit bir protozondur.. Kontakt lensi ile havuza giren yada lensi musluk suyu ile temizleyen kontakt lens kullanıcılarında görülür. Tedaviye oldukca dirençlidir. Hastalar şiddetli ağrı ve fotofobiden yakınır.

B. Intersitisyel keratit:

Kornea stromasının süpüratif olmayan iltihabıdır. Epitel ve endotel sağlamdır. Stromada ödem sonucu korneada kalınlaşma, derin vaskülarizasyon gelişir. Sifiliz, tüberküloz ve leprada mikroorganizma ve antijenlerine karşı immun reaksiyon sonucu gelişir. Etyolojiye bağlı sistemik tedavi yanısıra göz lezyonlarında topikal steroid verilir.

C. Non- enfeksiyöz keratitler
Exposure Keratit:

Korneanın dış etkenlerden korunmasını sağlayan mekanizmaların zayıflaması durumunda kornea ön yüzünde kurumaya bağlı gelişir. Başlangıçta epitel defektleri ve buna bağlı batma, sulanma olur. Sekonder enfeksiyonlara bağlı enfeksiyöz keratite dönüşebilir. Ağır olgularda korneada perforasyon gelişebilir.

Nedenleri: Fasial paralizi, trikiasis, ektropiyum, tiroid oftalmopati gibi lagoftalmusa neden olan hastalıklardır.

Tedavi nedene yöneliktir. Keratit için göze kapama, antibiotikli damlalar ve sunni gözyaşı damla ve jelleri önerilmektedir.

Nöroparalitik Keratit:

Herpes zooster, fasial nevraljiler, cerrahi yolla N. Trigeminusun oftalmik dalının kesilmesi, göz çevresine uygulanan eksternal radyoterapi ve alkali yanıklarından sonra görülür. Kornea anestezisi yanısıra göz kırpma refleksinin zayıflaması, epitel hücrelerinde mitozun yavaşlamasına bağlıdır. Tedaviye yanıtı oldukca kötüdür. Terapötik amaçlı yumuşak lensler ve yapay gözyaşı damla, jelleri verilir.

KORNEA YABANCI CISIMLERI

Toz, demir çapağı gibi yabancı cisimler epitel abrazyonuna neden olup korneaya gömülebilirler alt resim. Bu durumda hasta şiddetli batma şeklinde ağrı, sulanma, kızarıklık, fotofobi yakınmaları ile başvurur.

Bu hastalarda konjonktival forniksler dikkatle kontrol edilir, olası yabancı cisim varlığı araştırılır.Yabancı cisim fazla gömülü değilse lokal anestezik damla göze damlatıldıktan sonra steril iğne ucu yada yabancı cisim forsepsi oblik pozisyonda tutularak mümkünse biomikroskopik bakı altında, kazınarak çıkarılır. Proflaktik olarak antibiotikli damla başlanıp epitel iyileşene kadar göz baskılı şekilde kapatılır.

KORNEA DISTROFILERI
Bilateral, herediter karakterlidir. Epitelyal, stromal ve endoteliyal distrofiler olmak üzere değişik görünüm ve lokalizasyon gösterirler. Bir kısmı erken yaşlarda bir kısmı da ileri yaşlarda ortaya çıkar. Epitel tabakasını tutan distrofiler tekrarlayan epitel defektleri nedeniyle ağrılı tablo oluşturur. Diğer tip distrofilerde ise görme bulanıklığı söz konusudur. Bu hastalar keratoplasti ameliyatı ile görme fonksiyonlarını kazanırlar.

Keratokonus:

Korneanın ektatik distrofisidir. Kornea bombeliğinin artıp, incelerek öne doğru konik bir yapı kazanmasıdır alt resim. Buna bağlı olarak gelişen irregüler astigmatizma nedeniyle hastaların görmesi bozulmuştur. Gözlük görme düzeyini

arttırmaz. Bu hastalar için üretilmiş özel gaz geçirgen lensler

ile görme arttırılabilir. Hastalık lens kullanılamayacak

kadar ilerlediğinde keratoplasti ameliyatı yapılarak muntazam

kornea ön yüzü oluşturulur. Hastalığın progresyonu sırasında

gerginliğe bağlı olarak desme membranında çatlaklar

Vogt çizgileri oluşursa kornea ödemi gelişir.

KERATOPLASTI
Bulanık korneanın, kadavradan alınan saydam kornea ile değiştirilmesidir. Genelde uygulanan korneanın tüm katlarının değiştirildiği penetran keratoplastidir. Kornea bütünü ile alınmaz santralinden 6-8mm çapında kornea butonu çıkarılıp aynı çapta hazırlanan donör buton ile değiştirilir.

Endikasyonlar:

1-Optik amaçlı: Kornea bulanıklığı ve keratokonus hastalığında kornea topografisinin ileri derecede bozulması nedeniyle yapılır.

2-Terapötik keratoplasti: Uzun süreli antibiotik tedavisine cevap vermeyen kornea ülserlerinde, delici yaralanmalar ve desmatoselde gözün bütünlüğünü korumak için yapılır.

Keratoplasti operasyonlarından sonra red reaksiyonu gelişme riski diğer organ transplantları kadar sık değildir. Kornea avasküler olduğundan doku grubu antijenlerinin yada kan grubu uygunluğunun sağlanması prognozu etkilemez. Postoperatif her olguda sistemik steroid ve immünosupresif tedavi gerekli değildir, sadece korneada vaskülarizasyon gelişmiş riskli hastalarda önerilir. Topikal tedavi hastaların çogunda yeterlidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://esaglikolsun.eniyiforum.net
 
Kornea Hakkında 2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» :: Kornea Hakkında 1
» Körlük Hakkında
» Şaşılık Hakkında
» Haşlanma hakkında
» Disparoni Hakkında

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türkiyenin En Kapsamlı Sağlık Forumu :: BELLİ BAŞLI HASTALIKLAR :: GÖZ HASTALIKLARI :: Kornea-
Buraya geçin: